17 Mart 2017 Cuma

Tüm zorluklarıyla bale


  Bale sanatını sadece sahnede izleyen, yakından tanımayan biri yalnızca güzelliğini görüyor olabilir. Ama balenin zor ve karanlık yüzünde neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?



Öncelikle bale, zoru sevenlerin yapabileceği bir sanattır. Çünkü, acıya dayanıklı olmayan sanatçılar balede ilerleme gösteremez. Ayakların pointe (tam parmak ucunda durmayı sağlayan ayakkabı) alışma süreci en zor zaman aralığı olarak söylenir. Ayaklar ilk önce kanamaya başlar, tırnaklarınız morarıp düşme tehlikesi geçirir, yaralar tam iyileşmeye başlarken yeni yaralarla karşılaşabilirsiniz. Ayaklarınızı pointe sokmadan önce teker teker bantlarsanız, bu etkileri en aza indirebilirsiniz. Aksi taktirde yaralanmalar ve sakatlanmalar hayallerinize mani olabilir.




Ayakkabınızın topuğunun sert geldiğini düşünün. Ne yaparsınız? Büyük ihtimalle ayakkabıcıya götürüp, topuğunu dövdürmeyi tercih edersiniz. Ancak, bale sanatçılarında böyle bir ihtimal söz konusu değildir. Onlar, ayakları pointe alışana kadar giyerler. Pointlerinin, ayaklarının şeklini alabilmesi için  ezme işlemi gerçekleştirirler. Alınan her pointte bu işlem tekrarlanır. Kulağa acımasızca gelen bu yöntemi her bale sanatçısı gerçekleştiriyor.


Canları acıya acıya ezdikleri pointleri parçalansa bile çöpe atamazlar. Çünkü, rahat edilen bir pointi bulmak çok zor olduğundan yeni bir point almak istemezler. Çocukluğunuzu düşünün. Eskise de, yırtılsa da, ayağımızı vursa da o çok sevdiğimiz ayakkabımızı giymeye devam ederdik.


Dans edenler ve spor yapanlar bilir. Bunları yapmak büyük  özveri ve fedakarlık ister. Her ne pahasına olursa olsun, sabah kalkıp esnemenizi, antremanızı yapmak zorundasınızdır. Bugün es geçeyim, yarın yaparım deme hakkınız yoktur, çünkü  bale nankör bir sanattır. Eğer düzenli çalışmalarınızı yapmazsanız, bedeninize hareketleri alıştırmazsanız hem esnekliğinizi kaybederseniz hem de hareketlerinizi. Bu nedenle çalışma şart!


Bale, balerinlerin ve baletlerin bir bütünüdür. İkisi de birbirini tamamlar. Türkiye'de giyiniş tarzından veya yaptıkları meslekten dolayı baletlerin yeterince değer görülmedikleri aşikar. Bu nedenden dolayı balet olmak isteyen erkeklerin çoğu buna cesaret edemiyor ya da ailesi istemiyor. Bu denli zor bir sanatı icra etmek baletler için daha zor...


Sanatta motivasyon en önemli unsurlardan biridir. Beslenme alışkanlığından, uyku düzenine, sosyal yaşantısına kadar her şey bale sanatçısının performansını etkiler. Özellikle balerinler fiziklerine çok dikkat etmek zorundadır. Partnerinin taşıyabilmesi ve zarif görünebilmesi için bu gereklidir. Bu nedenden dolayı çoğu zaman şımarık olarak algılanırlar.




Çok fazla ihmal edilmesine rağmen, bale sanatçılarının ayak parmaklarının şekli çok önemlidir. Sakatlanmalarda ve yaralanmalarda, ayak şekilleri Mısırlı (baş parmakla diğer parmakların eş veya biraz kısa olması) olan bale sanatçılarının, Grek ( diğer parmakların baş parmağından uzun olması) olan bale sanatçılarından daha şanslı olduğu söyleniyor. 


Dizin aşırı yüklenilmesinden kaynaklanan eğrilik bale dünyasında istenilen bir durum olsa da insanlar hep "yamuk yürüyorsun" olarak karşılar. Bacakları düz tutmak kolay olmasa da, zarafet açısından önemlidir. Bu sayede, yolda yürüyen bir bale sanatçısını attığı adımlardan anlayabilmeniz çok kolaydır.  


İnsanlar çoğu zaman balerinlerin yaptıkları hareketlerden dolayı endişe duyarlar, dalga konusu haline getirirler. Vücut esnekliklerini, dengesizliklerini, bir bacağını tam açıp diğerini açamadıklarında anlarlar. Yerde yapılması zor hareketleri havada yaparak bize cesaret verdikleri göz ardı edilemez.


Vücutlarının en belirgin yeri sırtlarıdır. Karın, sırt ve bilek kaslarının çok fazla çalışmasından kaynaklanan görüntü  kimilerinin hoşuna gitmese de balerinin hem asil hem de güçlü olduğunun kanıtıdır. 




Balerin zarafeti denilen bir kavram vardır. İşte bu noktada balede ince ve zarif olma kuralı ortaya çıkıyor. Hiçbir zaman sert, ani, düşünülmemiş hareketlerde bulunduklarını görmüyoruz. Yer yer balerin güzel, seksi, sevimli olamaz düşüncesi olsa da bu düşünce sosyal yaşamlarını oldukça etkiliyor. Çoğu ebeveyn çocuklarına zarafeti, disiplini öğretmek için baleye başlamalarını istese de, zarif olma çabaları kimi zaman bunalıma, nevrosa ve anorexia  hastalıklarına sebep olduğunu biliyor muydunuz? Zarif olmanın bile bir bedeli var!



Balerinlerin hayatının büyük bir çoğunluğu pointlerine, kurdele, lastik, düğme dikmekle geçer. Yeri gelir sahne makyajıyla saatlerini geçirirler, yeri gelir kendilerine yeni pointler oluştururlar.




FOTOĞRAF: YASEMİN ERGİNBİLGİÇ